Günlük hayatımızda geçmişten günümüze verileri kullanarak kararlar veririz. Mesela dışarı çıkmadan önce gri ve yoğun bulutları görüyorsanız ne yaparsınız? Tabii ki yağmur yağma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünür ve ona göre hazırlıklı bir biçimde dışarı çıkarsınız. Bu örnekte gri ve yoğun bulutları girdi olarak ele alıp, daha önceki tecrübelerinizle işlediğinizde çıktı olarak yağmur olasılığının yüksek olduğuna karar verdiniz. Yani elinizdeki verileri kullanıp bir sonraki kararlarınızı ona göre şekillendirdiniz.

Veri bilimi ile ilgili değişik tanımlar mevcuttur. Ama basit olarak veri bilimi, anlamlı iç görüler elde etmek amacıyla veriler üzerinde yapılan çalışmalara verilen addır. Veri bilimi analiz edilecek veri miktarına ve tipine göre amacına uygun matematik, istatistik, yapay zeka ve makine öğrenmesi ilke ve uygulamalarını bir araya getiren disiplinler arası bir yaklaşımdır.

Dünyada üretilen tüm verinin yüzde 90’ı son beş yılda oluştu. IBM‘e göre her gün 2,5 milyar GB veri üretiliyor.

(https://www.mysoft.com.tr/buyuk-veri-big-data)

İnternet ve sosyal medyanın gün geçtikçe etkisini arttırması, bir çok şirketin SAP, MES, otomasyon vb. uygulamalarına geçmesi ile birlikte elde edilen  veri miktarı her geçen gün  dramatik olarak artmaktadır.

Hızla artan veri kaynakları ve dolayısıyla veri hacmi, veri bilimini her sektörde en hızlı büyüyen alanlardan biri haline getirmiştir. Sonuç olarak, veri bilimcisinin rolünün Harvard Business Review tarafından “21. yüzyılın en seksi işi” olarak adlandırılması şaşırtıcı değildir.

İlgili makaleye linkten ulaşabilirsiniz. (https://hbr.org/2012/10/data-scientist-the-sexiest-job-of-the-21st-century)

Kuruluşlar, verileri yorumlama ve iş sonuçlarını iyileştirmek için eyleme geçirilebilir öneriler sunma konusunda bu kişilere giderek daha fazla güveniyor.

Veri bilimi, işletmelerin çalışma biçiminde devrim yaratıyor. Büyüklükleri ne olursa olsun birçok işletme, büyümeyi hızlandırmak, doğru stratejileri belirleyebilmek ve rekabet avantajını korumak için sağlam bir veri bilimi stratejisine ihtiyaç duyuyor. Veri biliminin şirketlere getirdiği temel avantajların bazıları aşağıda sıralanmıştır.

İş hacimlerini arttırabilecek fırsatları görmek:

Veri bilimi, işletmelere kurum çapında iş hacimlerini arttırma potansiyeline sahip yeni fırsatları ve girdi-çıktı ilişkilerini keşfetme gücü verir. Kâr marjlarını önemli ölçüde etkileyebilecek düşük maliyetli kaynak yönetimi değişiklikleri getirebilir. Örneğin bir e-ticaret şirketi, müşterilerin aldıkları ürünlerle beraber alma potansiyeline sahip ürünleri belirli algoritmalarla tespit edip müşterilere öneri olarak sunabilir ve böylece şirket satış rakamlarını %25-30 arttırabilir.

İş süreçlerinde optimizasyon:

İşletmelerin, özellikle de büyük ölçekli kurumsal şirketlerin değişen koşullara gerçek zamanlı olarak yanıt vermesi çok zordur. Bu da iş faaliyetlerinde önemli kayıplara ya da kesintilere yol açabilir. Veri bilimi, şirketlerin değişimi öngörmesine ve farklı koşullara en ideal yanıtı vermesine yardımcı olabilir. Örneğin, bir üretim tesisinde üretilen bir ürünün 20’den fazla girdi parametresi olabilir. Bu parametrelerin değişik ayarlarında çıktıdaki değişiklik değerleri ölçülüp analiz edilerek, en verimli ve optimum çalışma parametreleri belirlenebilir. Bazen de belli bir hammaddenin yerine başka tedarikçiden daha ucuza yeni bir hammadde temin edilebilir. Çıktı kalitesinin değişmemesi için girdi parametrelerin bu yeni hammaddeye göre belirlenip, revize edilmesi gerekmektedir.

Tahmin kalitesini arttırmak:

Şirketler ellerindeki datalar ile temel algoritmaları kullanarak girdi – çıktı ilişkilerini belirleyebilirler. Bu sayede girdinin değişik seviyeleri için nasıl bir çıktı ile karşılaşacaklarını yüksek doğruluk ile tahmin edebilirler. Bununla beraber veriye dayalı karar verme mekanizmaları ciddi ölçüde güçlenir.

Veri Bilimi Günlükleri’nde veri bilimine dair diğer önemli konuları sırası ile konuşmaya devam edeceğiz.